24 Haziran 2012 Pazar

David Lynch - Kayıp Otoban ( Lost Highway )


                                
            david lynch'in film-noir ( kara film ) türünde yönettiği çarpıcı filmi kayıp otoban kimliklerini arayan benliklerini kaybetmiş karakterlerin birbirlerinden ayrı ve aynı zamanda birbirleriyle kesişen şizofrenik dünyalarını ele alıyor. filmde mekanların basıklığı, karanlığı fon seslerin etkileri insanı adeta filmin içerisindeki psikolojiye sokuyor.

            Bir açıdan şizofrenik bir katilin, sahip olduğu farklı kişiliklerin hikayeleri, diğer bir açıdan da belirsiz bir kimliği paylaşan iki farklı insanın içinde kayboldukları korkunç yaşantıları olarak ele alınabilir, Angeles’da yaşayan ve bir gece kulübünde caz saksafon çalan Fred Madison adlı bir adamın başından geçen garip olaylarla başlıyor. Karısı Renee’nin kendisini aldattığı paranoyasıyla yaşayan Madison, evinin dışarıdan kamerayla çekilmiş görüntülerinin yer aldığı bir kaset alır. Ardından bu sefer evin içininin çekildiği bir kaset daha alan Madison, daha sonra karısıyla yatak odasındaki görüntülerinin yer aldığı üçünücü bir kaset daha alır. Bu sırada karısının, daha önce hiç tanımadığı bir arkadaşının partisine katılan Madison, burada kendisini tanıdığını ve şu anda evinde olduğunu söyleyen garip bir adamla tanışır. Telefonla evini arayan Madison, karşısında, şu anda fiziksel olarak karşısında bulunan adamın sesini duyunca şaşkına döner. Ertesi gün karısının evde ölü olarak bulunması üzerine zanlı durumuna düşen Madison, aleyhine olan deliller üzerine, karısını öldüren kıskanç koca suçlamasıyla hapse atılır. Karısının öldürülmesine dair hiçbir şey hatırlamayan Madison, gelişen olaylar karşısında ne yapacağını bilemez. İşte tam bu sırada dört duvar arasında tıkılıp kalan Madison, bir anda ortadan kaybolur ve yerine Pete Dayton adlı genç bir adam geçer. Dayton, arabasının bakımını sadece kendisine yaptıran bir gangsterin Alice adlı sevgilisine aşık olan bir genç bir oto tamircisidir.

            Filmde kesin bir açıklama olasılığına izin vermeyerek olayların ve karakterlerin birbirleriyle olan ilişkisini muğlak bırakan yönetmen izleyicinin hayal gücünü de canlandırmayı düşünmüş olabilir. benim düşünceme göre fred karakteri karısını kıskanan onu aldattığı düşüncesini saplantı haline getirmiş şizofren bir karakterdir. karısının ölümünün ardından zanlı sıfatı ile hapse düşer çok rahatsız edici bir baş ağrısı çeken fred karakteri o gece pete karakterine dünüşür pete ile ilişkisi düşünüldüğünde iki karekterin birbirini tamamlayacak niteliklerde olması tesadüf olmadığını ve fred karakterinin bütün eksikliklerini bu karakterde giderdiğini görebiliyoruz karısını mutlu edemeyen ve bir başkasına kaptırdığını düşünen fred ve hayatındaki bütün kadınları mutlu eden ve bir başkasının sevgilisini elinden alan pete ve iki karekterin ortak noktası birbirine inanılmaz benzeyen alice- renee karakterleri. fred şizofren olduğunu ve karısını öldürdüğünü ve onu aldattığı paranoyasına kendini inandırmak ve işlediği cinayeti haklı kılmak için alt egosu olarak gördüğü pete karakterinde aşık olduğu kadını fahişe olarak göserir.

            filmin yönetmeni David Lynch, Fred ile Peter arasında yaşananan ve uzam-zaman kategorilerini hiçe sayan transformasyonun, açıklanamaz olmadığını, her şeye rağmen bir mantığa sahip olduğunu ima ediyor. Bu anlamda, tek bir benliğin sahip olduğu farklı kişilikler tanımlaması yerine, benliklerinin başka bir benlik tarafından işgal edilmesine engel olamayan bireyler tanımlaması da Fred ile Peter arasındaki ilişkiyi anlamamıza alternatif bir yaklaşım getirebiliyor. Lynch gibi bize, hiçbir şey gördüğünüz, işittiğiniz, dokunduğunuz, hissettiğiniz, sandığınız gibi değildir diyen bir film dili geliştirmiş. gerçeklik konusunu sorgulayan ve insanın bu konuda çokca düşünmesini sağlayan bir yöntemi oluşu da filmlerine bakışı bir hayli değiştiriyor. çok kaba bir bakış açısı ile izlendiğinde anlaşılacak bir film olmayan kayıp otoban üzerinde hala tartışılan yorumlar yapılan eleştirmenlerin sıklıkla eleştirdiği, insanı sorgulatan ancak düşünmeye sevk eden bir film. eleştirmenlerin eleştirdiği bir konu ise filmlerinde felsefecilerin teorilerine yer veren lynch'i anlamak için Kant’tan Gadamer’e, Kafka’dan Freud’a bazı okumalar yapmış olmak gerekebilmesi bu yüzden de bazen izleyicinin algılamakta sorun yaşayacağı  bir yöntemi olduğunu kabul etmek gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder