8 Haziran 2012 Cuma

Sanatçı / Gülçin Aksoy


Gülçin Aksoy

1965 doğumlu Gülçin Aksoy; Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünden mezun olmuştur. Öğrencilik hayatını Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde Yüksek Lisans ve Doktorasın yaparak bitirmiştir.
Şuan faal olarak Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Halı atölyesinde eğitmen olarak görev yapıyor. Halı atölyesindeki öğretimini daha özgür bir ortam yaratmak ve orada sanata bakış açısını ve üretim tarzını ifade edebilme olanağını bulmuş olmalı ki resim bölümünden mezun olmasına rağmen bu alanda öğretim vermiyor.      

            Sanata klasik resim yaparak başlamış. İlk problemi neden iyi neden kötü sorgulaması olmuştur. ’’neden en başından beri fırça, tuval kullanmak zorundayız’’ sözüyle Yazıyı tuvalde kullanmaya başladığı zaman gerçek sorgulamanın başladığını ve yazının resmi kavramsallaştırdığını söylemektedir. Gülçin Aksoy sanat hayatının resim bölümündeki  Hiperrealist çalışma anlayışından kurtulup kavramsal sanata  nasıl geçtiğini, hayatı sorgulamaktan ve şüpheci yaklaşımından kaynaklandığını söylemektedir. Akademide formalist eğitim olduğunu ne yapman gerektiğini ama nedenini söylemediğine değindi. İşlerinde yazı kullanmaya başlamıştır. Çünkü bir felsefecinin de edebiyatçının da dil ile öğrendiğini bunun yanılsamanın kuralı olduğunu düşünmektedir. Tuvalin ötesindeki mantalite merakı onu bu yöne sürüklemiştir. sanat anlayışında akademinin eksikliklerinden nasibini almıştır ve bundan da son derece şikayetçidir. çünkü akademi kuralları olan ve sanatın o kurallara uymadığında sanat olarak görmediğini düşünmektedir. hem malzeme hem de teknik olarak da üretimlerinde bambaşka anlayış mevcuttur. Anlatmak istediklerinde resmin veya diğer plastik öğelerin bir öneminin olmadığını sadece aracı olarak kullandığını söylemiştir. ‘’Fikrim için önemli olan neyse alıp kullanırım’’.
           
            Disiplinlerarası geçişler o kadar kaygan ki o yüzden resim yapmıyorum yapmak da istemiyorum. O başka bir dünyaya bakmak ben o dünyadan bakmıyorum demiştir. Mastır bitene kadar tuval ile hesaplaşmış.  Grafikerlik yaptığı dönemde pikaj yaparken renk ayrımı için kırmızı bant kullanılırmış bu yüzden de işlerinde kırmızı bant kullanmıştır.  'Kış Bahçesi', 'Winter Garden', 2011 Beltaş – BTA enstalasyonları yapmaya başlıyor. Memleketin kuruluşundan beri hakim olan derme çatma hale gönderme yapıyor. "geçici fakat yüzyıl yok olmuyor. Yapışmış bir lanet gibi" Bu yüzden işlerinde plastik bant ve naylon kullanmayı seviyor. Çünkü o akademinin kurallarından sıyrılmış ve sorgulayıcı tavrını sanat anlayışı olarak benimsemiştir. Bu yüzden de ona daha yakın gelen güncel sanat üretimlerinde bulunmaktadır. Gülçin Aksoy'a göre ‘‘Güncel sanat tamamen niyete bağlıdır. Ekonomik göstergeler yükseldiği için güncel sanat da yükselmiştir. Tüm refah ve sıkıntılı dönemlerde soyut sanat patlamıştır. İran ve Türkiye gibi doğu ülkelerinde yasaklar vardır bu yüzden modern sanat tavan yapmıştır.

            Sanatçının bir başka projesi olan "Masa Üzerinde Koltuk Hatası"  Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde Osman Hamdi Bey salonunda gerçekleştirdiği projede iktidar meselesini tekrar gündeme getiriyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde Osman Hamdi Bey salonunun Fakülte tarihinde hep farklı bir yeri olduğunun bunun da nedenin erkeğin iktidarlığının bir durumu olduğunu sanki o salonun başka bir özelliği ve önemi olduğu algısının alaşağı edilmesini amaçladığı bu projesini gerçekleştirmiştir. Gülçin Aksoy'un feminist bir yaklaşımı olduğunu çok net görebiliyoruz. Türk sanatında kadının yerinin olmadığını bildiğimiz klasik sanat tarihini reddettiğini bunu batılı heteroseksüel beyaz erkeğin yazdığını düşünüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder