Gülçin Aksoy
1965 doğumlu Gülçin Aksoy; Samsun 19 Mayıs Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünden mezun olmuştur. Öğrencilik hayatını
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde Yüksek Lisans ve
Doktorasın yaparak bitirmiştir.
Şuan faal olarak Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Halı
atölyesinde eğitmen olarak görev yapıyor. Halı atölyesindeki öğretimini daha
özgür bir ortam yaratmak ve orada sanata bakış açısını ve üretim tarzını ifade
edebilme olanağını bulmuş olmalı ki resim bölümünden mezun olmasına rağmen bu
alanda öğretim vermiyor.
Sanata
klasik resim yaparak başlamış. İlk problemi neden iyi neden kötü sorgulaması
olmuştur. ’’neden en başından beri fırça, tuval kullanmak zorundayız’’ sözüyle
Yazıyı tuvalde kullanmaya başladığı zaman gerçek sorgulamanın başladığını ve
yazının resmi kavramsallaştırdığını söylemektedir. Gülçin Aksoy sanat hayatının
resim bölümündeki Hiperrealist çalışma
anlayışından kurtulup kavramsal sanata
nasıl geçtiğini, hayatı sorgulamaktan ve şüpheci yaklaşımından kaynaklandığını
söylemektedir. Akademide formalist eğitim olduğunu ne yapman gerektiğini ama
nedenini söylemediğine değindi. İşlerinde yazı kullanmaya başlamıştır. Çünkü
bir felsefecinin de edebiyatçının da dil ile öğrendiğini bunun yanılsamanın
kuralı olduğunu düşünmektedir. Tuvalin ötesindeki mantalite merakı onu bu yöne
sürüklemiştir. sanat anlayışında akademinin eksikliklerinden nasibini almıştır
ve bundan da son derece şikayetçidir. çünkü akademi kuralları olan ve sanatın o
kurallara uymadığında sanat olarak görmediğini düşünmektedir. hem malzeme hem
de teknik olarak da üretimlerinde bambaşka anlayış mevcuttur. Anlatmak
istediklerinde resmin veya diğer plastik öğelerin bir öneminin olmadığını
sadece aracı olarak kullandığını söylemiştir. ‘’Fikrim için önemli olan neyse
alıp kullanırım’’.
Disiplinlerarası
geçişler o kadar kaygan ki o yüzden resim yapmıyorum yapmak da istemiyorum. O
başka bir dünyaya bakmak ben o dünyadan bakmıyorum demiştir. Mastır bitene
kadar tuval ile hesaplaşmış. Grafikerlik
yaptığı dönemde pikaj yaparken renk ayrımı için kırmızı bant kullanılırmış bu
yüzden de işlerinde kırmızı bant kullanmıştır.
'Kış Bahçesi', 'Winter Garden',
2011 Beltaş – BTA enstalasyonları yapmaya başlıyor. Memleketin
kuruluşundan beri hakim olan derme çatma hale gönderme yapıyor. "geçici
fakat yüzyıl yok olmuyor. Yapışmış bir lanet gibi" Bu yüzden işlerinde
plastik bant ve naylon kullanmayı seviyor. Çünkü o akademinin kurallarından
sıyrılmış ve sorgulayıcı tavrını sanat anlayışı olarak benimsemiştir. Bu yüzden
de ona daha yakın gelen güncel sanat üretimlerinde bulunmaktadır. Gülçin
Aksoy'a göre ‘‘Güncel sanat tamamen niyete bağlıdır. Ekonomik göstergeler
yükseldiği için güncel sanat da yükselmiştir. Tüm refah ve sıkıntılı dönemlerde
soyut sanat patlamıştır. İran ve Türkiye gibi doğu ülkelerinde yasaklar vardır
bu yüzden modern sanat tavan yapmıştır.
Sanatçının
bir başka projesi olan "Masa
Üzerinde Koltuk Hatası" Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Resim
Bölümünde Osman Hamdi Bey salonunda gerçekleştirdiği projede iktidar meselesini
tekrar gündeme getiriyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde
Osman Hamdi Bey salonunun Fakülte tarihinde hep farklı bir yeri olduğunun bunun
da nedenin erkeğin iktidarlığının bir durumu olduğunu sanki o salonun başka bir
özelliği ve önemi olduğu algısının alaşağı edilmesini amaçladığı bu projesini
gerçekleştirmiştir. Gülçin Aksoy'un feminist bir yaklaşımı olduğunu çok net
görebiliyoruz. Türk sanatında kadının yerinin olmadığını bildiğimiz klasik
sanat tarihini reddettiğini bunu batılı heteroseksüel beyaz erkeğin yazdığını
düşünüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder